__TR__BaCh__
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

__TR__BaCh__

[__TR__BaCh__] Forumlarına Hoş Geldiniz
 
AnasayfaPortalAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Benden De A dan Z ye Fıkralar Buyrun Okuyun

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
can
Admin
Admin
can


Mesaj Sayısı : 64
Yaş : 30
Kayıt tarihi : 26/07/07

Benden De A dan Z ye Fıkralar Buyrun Okuyun Empty
MesajKonu: Benden De A dan Z ye Fıkralar Buyrun Okuyun   Benden De A dan Z ye Fıkralar Buyrun Okuyun Icon_minitimePtsi Tem. 30, 2007 4:44 pm

Akillanma

Temel on sekizlik oğlunu evlendiriyor.
Çok erken değil mi diye soranlara,
- Simdi evlensin, sonra akli paşina celir, o zaman da evlentiremem, diyor.

Amerika'dan mühendiz

Kayseri'nin bir köyünde imece yöntemiyle yol yapiliyor. Bunun icin de esekten yararlaniliyor:
Esek hangi yolu izlerse, orasi genisletip araba yoluna dönüstürülüyor.... Köye gelmis olan Amerikali Baris Gönüllüsü, ne olup bittigini kavrayamadigi icin sorar:
- Ne yapiyorsunuz böyle?
- Yol yapiyoruz.
- Bu esek ne icin?
- O, yolun mühendizi. Yola uygun gecenegi o gösterir.
Baris Gönüllüsü katila katila güler:
- Ya esek bulamasaydiniz?
- Iste o zaman Amerika'dan mühendiz getirirdik!

Ahrette de...
Bektasi, vaaz dinlemeye gitmis.
Hoca vaazinda icki icmenin bütün kötülüklerini, zararlarini sayip dökmüs, hatta icki icenlerin sirat köprüsünden boyunlarinda dünyada ictikleri bütün icki siseleri asili oldugu halde gececeklerini anlatmis.
Bektasi sormus:
"Hocam, boyna asilan siseler bos mu olacak dolumu?"
Hoca, incecik köprüden dolu siselerle gecilirken dengenin kolay saglanamiyacagini düsünerek:
"Elbette ki dolu olacak" diye yanıt vermis.
"Hay agzini öpeyim Hocam, desene ahrette de yasadik!" demis.

Ayakkabı

Temel işe girmek için sözlü sınava giriyor. Çok heyecanlı, bir önceki adaya soruyor :
- Ne sorayiler?
- Ayakkabı.
Temel'in sırası geliyor, bilsin diye kolay soruyorlar :
- Dört ayaklıdır, miyav miyav der.
Temel soruyor :
- Bağcıkli midur?

Ağır kanlı

Hemsireleri Temele, -Çok agir kanlisin, her seyi agir yapaysun. Hiç hizli yaptigun pi sey yok mu?
-Çabuk yorulayrum.

Bilmece

Kayserili, trende yolculuk etmekte... Karsisinda oturan zatla tanisir.
Dereden tepeden konusurlarken:
- Gel seninle birbirimize bilmece soralim, der. Önce ben sorayim; bilirsen ben sana bin lira veririm.
Bilemezsen 10 bin lirani alirim. Sonra sen bana sorarsin; bilirsem 10 bin lirani alirim, bilemezsem bin lira veririm.
- Tamam, der Sor bakalim.
- Söyle öyleyse: Üc ayakli hayvan nerde yasar?
Öteki yolcu düsünür, bilemez:
- Al 10 bin lirayi. Simdi ben de sana ayni soruyu soruyorum: Üc ayakli hayvan nerde yasar?
Kayserili, hic düsünmeden, aldigi 10 bin liranin bin lirasini geri verir:
- Al su bin lirayi. Ben de bilmiyorum.

Bebek

Adamin biri arkadaslarini ziyaret ediyormus.
Aksam olmus; söylesi koyu oldugu için arkadaslari yatiya kalmasini istemisler.
Adama sormuslar "Bizim odamizda, bebegin odasinda ya da bos odamiz var orada mi yatarsin?"
Adam düsünmüs; arkadaslarinin odasinda yatilmaz, bebek uyanip aglarsa uykusundan olabilir. "Ben bos odada yatar, kimseyi rahatsiz etmemis olurum." demis.
Adam rahat bir uyku almis. Sabah olunca elini yüzünü yikamaya banyoya gitmis.
Banyoda çok güzel bir kiz adama havlu tutmak için bekliyormus. Adam kiza "Kizim, senin adin ne?" diye sormus.
Kiz "Bebek amcacigim. Ya sizin isminiz?" demis.
Adam: "Essek, kizim. Esseeeek."

Baklava

Hoca aksamleyin eve dogru yururken, baklava seven bir koyluyle karsilasir.
-Hoca, kisa bir sure once bir adam buyuk bir tepsi baklava goturuyordu...
-Beni ilgilendirmez!
-Fakat adam tepsiyi sizin eve goturuyordu.
-O zaman seni ilgilendirmez!

Bes kurus

Bir gun Hoca sallana sallana yolda yururken, biri arkadan ensesine kuvvetli bir tokat atar.
Hoca neredeyse yere dusecek. Hoca hiddetle,
-Ne curetle vuruyorsun!
Genc adam, biraz ukala bir tavirla, kisaca ozur diler.
Kucuk bir hata yaptigini, Hoca'yi bir arkadasina benzettigini soyler.
Ayrica, Hoca'nin kucuk bir tepeyi dag haline getirdigini belirtir.
Bunun uzerine, Hoca'yi mahkemeye gitmekten baska hicbir sey tatmin etmez.
Hoca israrlidir ve genc adamin kabul etmekten baska caresi yoktur.
Kadiya giderler.
Kadi her iki tarafida dinler.
Ancak kadi genc adamin arkadasi oldugundan, onu muskul durumdan kurtarmanin caresine bakarken, Hoca'yi da yumusatmaya calisir.
-Hoca, hislerini anliyorum. Herkes ayni seyleri hissederdi bu durumda. Simdi ne dersin, bu genc adam kendine bir tokat atsa kabul edermisin.
Hoca bununla tatmin olmaz, israr eder mahkeme yapilsin der.
Bunun uzerine kadi, genc adama 5 kurus ceza verir ve gidip getirmesini soyleyip kursuden iner.
Hoca, genc adamin donmesini bekler. Bir saat gecer, iki saat gecer fakat genc adamdan ses seda yoktur.
Mahkeme kapisinin kapanmasina az kalmisken, Hoca kadinin, en mesgul bir aninda ensesine okkali bir tokat atar ve ekler,
-Kusura bakma kadi efendi, daha fazla bekleyemecegim.
Gelirse soyle one, 5 kurusu senden alsin !.

Başçavuş albayı tutuklayacakmış

Albay, binbaşıya:
-Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz. O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün. Binbaşı, yüzbaşıya:
-Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır. Yüzbaşı, teğmene:
-Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir. Teğmen, başçavuşa: -Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir. Basçavuş, askere:
-Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim teçhizat ile hazır olun. Askerler kendi aralarında:
-Yarın sabah bizim başçavus Albayı tutuklayacakmış.

Beni tanıdılar

Temel ile Dursun birgün banka soymuş kaçıyorlarmış. Arkalarından polisler de bunları kovalıyormuş. Polisler bunları kovalarken içlerinden biri;
-"Dur ulan O.... Çocuğu!" diye bağırmış. Bunun üzerine Temel biraz yavaşlayarak Dursun'a doğru:
-"Dursun sen kaç beni tanıdılar!" demiş.

Babam da ölsün

Babasi birgün küçük oglunu dua ederken görür. Çocugun duasinda 'anneannem ölsün' dedigini duyar. Baba ertesi gün bakar ki, kaynanasi ölmüs. Babasi çocugun baska duasinda da 'dedem ölsün' dedigini duyar. Ve ertesi gün dedesi ölür. Babasi olaya hayret eder. Ve çocuk baska bir duasinda derki; 'babamda ölsün anasini satayim'. Bunu duyan babasi gider bir hastahaneye yatar. Ölmemek için siki tedbirler alir. Çünkü oglunun her dedigi olmaktadir. Çocuk ertesi gün annesinin üzgün oldugunu görür ve anesine neden üzgün oldugunu sorar. Annesi söyle söyler;
Bugün bizim söförü kaybettik...

Büyük yumurta
Iki tavuk alisveris merkezinde gezerlerken yumurta reyonuna gelmisler. Birinci tavuk otuzbin liralik yumurtalari göstererek;
- "Bak bunlari ben yaptim demis."
Birkaç reyon sonra kirk bin liralik çok iri olan yumurtalarin yanina gelmisler. Ikinci tavuk atilmis hemen;
- Bak sekerim bunlari da ben yaptim demis.
Birinci cevap vermis;
- "Valla bende bu kadar büyük yapardim ama kocam 10 bin lira için dötünü yirtmaya degmez dedi!"

Bakan karısı

Bakanlardan birinin ölmesiyle baska bir milletvekili onun süresini doldurmak üzere seçilmisti. Adam hemen karisina telefon ederek, bu haberi vermek istedi :
-Bir bakan karisi olmak ister miydin? diye sordu.
Karisi biraz düsündü sonra:
-Hangisinin?

Cennete Gitmek

Doktor,günah çıkarmak için gittiği papaza:
-Muhterem peder,cehenneme gitmeme engel olunuz.
Papaz,doktora:
-Siz de benim Cennete gitmemi önleyiniz!

Cenazenin neresinden

Yine bir gun komsudan
Biri vefat etmisti.
Herkes isi Birakip
Cenazeye gitmisti.

O sirada bir adam,
Yaklasmis Nasreddin'e
Demis: "Sorum olacak,
Ey Hoca'm sana yine!

Acimiz fazla buyuk,
Elbette sabretmeli!
Cenaze gotururken,
Neresinde gitmeli?"

Hoca demis: "Elbette,
Sonu budur her kulun!
Tabutta bulunma da
Nerde isterse bulun!"


Ceset

Savci, morgdaki üç ceseti incelemek uzere gelmisti.
Birinci ceset siritiyordu. Savci nedenini sordu.
"Milli piyangoda buyuk ikramiyeyi kazandi, sevincine dayanamadi, kalp krizi gecirdi ve oldu", dediler.
Ikinci ceset de siritiyordu. Savci sordu;
-Bu neden siritiyor?
"Bunun da oglu dogmustu. Sevincten kalbine yenik dustu" diye acikladilar.
Ucuncu ceset Temel'in komur halindeki cesediydi. O da siritiyordu. "Bu neden öldü?" diye sordu savci.
"Efendim, buna yildirim carpti" dediler.
-Peki neden siritiyor?
-Fotografini cekiyorlar sanmis.

Cep telefonu

Temel otobüste cep telefonuyla konusuyormus,yolcular uyarmis:
-Otobüste cep telefonuyla konusmak yasaktir!
Temel telefonun öbür ucundaki arkadasini uyarir:
-Ula Cemal,otobüsün içinde konusmam yasakmis,sen konus ben tinleyeyum!

Çamaşır değiştirme

Çogunlugunu lazlarin teskil ettigi komando bölügü 10 gündür ormanda, çamurda, aç susuz pislik içinde egitim yapmaktadir. 11.nci gün komutan çavus Dursun'u çagirdi
"çavus,10 gündür bölük gayet iyi bir performans gösterdi bizde onlari ödüllendirelim, bugün çamasir degistirebilirler artik.."
"Basüstüne Komitanum."
Dursun çavus bir heves kosarak bölügü toplar "sizlere çok sevinecegunuz bir haber cetirdum.. komitan izin verdi bugün erat çamasir degistirecek, siraya geçin degistirun.
Temel sen Idrisle.....Ismail sen Kemalla.... Sadik sen Cemalla.....

Dedem uzun yaşadı

Küçük afacan elinde bir kutu şekerle parka gitmiş, bir banka oturmuş; etrafa bakınırken şekerleri ardarda ağzına atıyormuş. Yanındaki bankta oturan yaşlı adam çocuğa bakmış bakmış ve "evladım.." demiş, "şeker güzeldir ama çok yemek zararlıdır. hem dişlerin çürür, hem yüzünde sivilce çıkar, hem de şişmanlarsın.." Çocuk bunun üzerine adama dönmüş: "Benim dedem 107 yaşına kadar yaşadı..." Adam "Yaa.." demiş.. "Yani deden de mi çok şeker yerdi?" "Hayır, her şeye burnunu sokmazdı!"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://trbach.yetkin-forum.com
can
Admin
Admin
can


Mesaj Sayısı : 64
Yaş : 30
Kayıt tarihi : 26/07/07

Benden De A dan Z ye Fıkralar Buyrun Okuyun Empty
MesajKonu: Geri: Benden De A dan Z ye Fıkralar Buyrun Okuyun   Benden De A dan Z ye Fıkralar Buyrun Okuyun Icon_minitimePtsi Tem. 30, 2007 4:48 pm

Demirel ve Ecevit

Masal bu ya, Demirel ölmüs, öbür dünyaya gidince kendisine ceza olarak çok çok çirkin bir kadin vermisler ve bu dünyada hayatini bununla geçireceksin demisler. O da kaderine boyun egmis. Ama birde gezerken ne görsün, karsida Ecevit yaninda Demi Moore'la beraber degil mi?. Çok sinirlenmis ve Seytana çikip bunun bir haksizlik oldugunu söylemis. Seytanda ' Eh ! ne yapalim senin cezan böyle, Ecevit'e gelince o da
Demi Moore'in cezasi
çııÖÖçşEvlilik ne demektir?

-Hoca, evlilik ne demektir?
-Gunduzleri cifte hirlama, geceleri cifte horlama!

Eve götürelim

Birgün yamyam ailesine mensup Baba Oğul gezmeye çıkmışlar. Bir göl kenarına geldiklerinde gölde yüzen sarışın çok güzel bir kadın görmüşler. Çocuk babasına dönüp:
-"Baba yiyelim mi?" diye sormuş. Babası:
-"Hayır oğlum, bunu eve götürüp anneni yiyelim!" demiş.

Ecevit
Otoban tikanmis kimse kipirdiyamiyor, herkes arabasinin icinde bayilmak uzere bu arada adamin biri ondeki arabalarin birinin camina vuruyor.
Sofor cami indirip soruyor;
- Ne var?
-Teroristler Ecevit'i kacirdi 1,5 trilyon istiyorlar yoksa onu benzin dokup yakacaklarmis.
-Aha,..demis sofor,
-bizde simdi araba araba dolasip topluyoruz.... demis adam
-peki insanlar ortalama ne veriyor?... demis sofor
-asagi yukari 5 litre.!!!

Elektrikler kesik

Amerikali bir hükümet yetkilisi Sili'deki darbenin hemen sonrasinda ülke hapishanelerini incelemek için Sili'ye gitmis. Herhangi bir hapishanede bir süre inceleme yapan yetkili infaz yerlerini merak etmis ve hep birlikte hapishanenin mahzenine inmisler. Iner inmez çigliklar duyan misafir yetkili görevlilere bunun nedenini sormus. Görevliler de ölüm cezalarini uyguladiklarini söylemis. Amerikali yetkili, kendi ülkelerinde elektrikli sandalye kullandiklarini ve bu konuyu daha kolay hallettiklerini söylemis, ayni uygulamayi yapabileceklerini uyarici bir dille ifade etmis. Hapishane görevlisi "efendim, biz de elektrik kullaniyoruz ama elektrikler kesik oldugu için simdilik mumla idare ediyoruz" demis.

Fotoğraf

Temel bir is için bir fabrikaya başvurmuş.
Fabrika da 12 tane vesikalık fotoğraf istemiş.
Temel kara kara düşünmeye başlamış, 'vesikalık fotoğrafı nasıl çektirecem ben simdi' diye.
Durumu Idris'e açıklamış. O da demiş ki:
- üzülme Temel, geniş bi arazide bi çukur kazarız, sen sadece vesikalık kısmın gözükecek şekilde çukura girersin, ben de senin resmini dedemden kalma yadigarla çekerim, demiş.
Temel kabul etmiş ve yer ve zamanı ayarlamışlar.
Buluşma vaktinden önce Temel Buluşma yerine gidip 12 tane kuyu kazmış.
Idris gelince şaşırmış:
- Yahu Temel, niye 12 kuyu kazdin ki, demiş, ben zaten 12 tane fotoğraf makinesi getirmiştim

Gözlerim bozuk

Göz doktoru:
- Şu tablodaki harfleri okur musunuz?
Cafer:
- Siz bana okur musunuz? Benim gözlerim bozuk da..

Hristiyan ve Yahudi

Roma'da dünyaca ünlü San Pietro Kilisesi'nde büyük bir pazar ayini... Görkemli bir dinsel tören.. Papa bile katılıyor. Koskoca meydan mahşer yeri gibi. Kilisenin içi de dışı da tıklım tıklım. Bu arada kilise kapısında iki adam özellikle dikkati çekiyor. Ikisinin de boynunda kocaman birer levha asılı. Birinde "Ben koyu bir Hristiyanım, lütfen bana yardım ediniz" yazılı. Ötekinde ise sadece "Ben koyu bir Yahudiyim" yazıyor. Tabii ki kiliseden çıkanlar Hristiyan olduğunu ifade eden adama yanaşıyorlar ve ellerini ceplerine atıp cömertçe bir şeyler veriyorlar. Yahudi olduğunu ifade eden adamda ise siftah yok. Bu arada kiliseden çıkan iyi niyetli biri "Yahudiyim" yazısı taşıyana sokuluyor. "Bana bak kardeş" diyor, "..dürüstlük iyi bir şey, ama binlerce Hristiyan kiliseden çıkarken, senin Yahudi olduğunu böyle aleni olarak ifade etmen kanımca hiç de akıllıca bir hareket değil. Bak kimse sana para da vermiyor zaten.. Bence çıkar o yazıyı boynundan, sen de şu Hristiyan gibi..." deyince; boynunda "Yahudiyim" yazılı adam "Hristiyanım" yazılı olana dönüp sesleniyor:
- Heey! Salamon! Herife bak be! Gelmiş bize ticaret öğretiyor...

İyi Rüyalar

Mevlevi, Bektasi ve Softa yemekten sonra ikram edilen bir tepsi baklava icin rüyaya yatarlar.
En hayirli düsü gören baklavayi alacak. öneri kabul edilir.
Yatar, uyurlar.
Sabah olunca Sofu:
"Ne düs gördünüz anlatin bakalim?" der.
Mevlevi sikkesini basina gecirerek:
"Hayirdir insallah göklere ciktim" der.
Hoca da:
"Ben ise düsümde cennete gittim" der.
Bektasi:
"Erenler, ben de gece birinizin göklere uctugunu, digerinizin de cennette gezdigini görünce, 'Artik bunlar fani dünyaya dönmezler' diyerek kalkip baklavayi temizledim!" der.

İki maaş

Temel çok zengin ayrıca prestiji de saglam. Bir gün otelin birinin kral dairesin de ummadık bir şey oluyor.
Temel altına kaçırıyor. Temel pantolonu fazla kirlenmedigine seviniyor ama corap batmıs.
Simdi komiyi cagırsa rezil olacak. En iyisi diyor pencereden asagı atayım.
Corabı pencereden salarken elinden kacıyor ve tavana carpıp yere düsüyor.
Eyvah tavan mahvoldu caresiz artık komiyi cagırıyor. Komi iceri giriyor. Temel:
- Su tavandakini temizle sana bir maasın kadar avans vereyim. Komi çok saskın sekilde cevap veriyor:
- Sen onu oraya nasıl yaptıgını söyle ben sana iki maasımı vereyim.

Kerim

Bektasi cok dalgali bir denizde yolculuk yapiyormus.
Bir ara o kadar korkmus ki! "Aman Allah" diye yakinmis.
Bu hali gören yolcular:
"Baba ne korkuyorsun. Allah kerimdir!" demisler. Bektasi su cevabi vermis:
"Kerim oldugu icin, ya baliklari düsünürse!"

Köle

Afrika'da oturan bir Alman'ın yanında çalışan zenci uşak, efendisinden izin istedi: "Bana izin verecek, karım doğuracak çocuk." Efendisi izin verdi. Zenci on gün sonra geri geldiği zaman efendisi sordu: "Karın oğlan mı, kız mı doğurdu?" Zenci ağzı kulaklarına vararak güldü ve şu cevabı verdi: "Bu belli olacak, dokuz ay sonra!.."

Kurusun

Bir gün doktorlar, tımarhanede yaptıkları araştırmada en akıllı deliyi seçeceklermiş. Bir gün delilerden biri bahçede bulunan havuza düşmüş ve boğulmak üzereymiş. Delilerden biri havuza düşen arkadaşını kurtarmaya çalışmış. Bunu gören doktorlar arkadaşını kurtaran deliyi yanlarına çağırmışlar ve "seni en akıllı seçiyoruz" demişler.
Doktorlardan biri: "Peki kurtardığın arkadaşını çağır da sana teşekkür etsin" demiş.
Deli: "Gelemez ki!"
Doktor: "Neden gelemezmiş?"
Deli: "Çünkü kuruması için onu astım!"

Kellik

Temel'in karisi Fadime çok kiskançmis. Temel'in elbiselerini kontrol eder saç bulursa cingar çikarirmis. Bir gün Fadime saç bulamamis, yine cingar çikarmis:
- Uyy Temel, simtu kel karularla mi oynasaysun?

Misir'a kadi oldu

Bir gun Hoca, gene esegini kaybeder. Eee, bu kacinci! Gayri canina 'tak' eder. "illalah bu tas kafalinin elinden! Aklini basina alsin da, biraz da o beni arayip bulsun!" diye soylenir.
Suradan suraya adimini atmaz.
Aradan aylar, gunler gecer. Korolasi ne doner gelir, ne bir kuru selam gonderir.
Gunlerden bir gun Hoca esekler basi Deli Omer'i gorur: "Bu herifin azicik kulagi deliktir. Sunun bir agzini ariyayim!" der, nasil ararsa arar. O da:
-Duymadin mi, der; senin esek Misir'a kadi oldu!
Bunu duyunca, Hoca basini sallar:
-Tevekkeli degil; ben bizim comeze ders verirken, o da kulaklarini dikip dinliyordu! der.


Maç

İki Karadeniz takımı: Ordu sporla Sinop maç yapıyorlarmış.
O esnada stadın yanından bir tren geçiyormuş.
Sinoplular trenin düdüğünü hakemin biti düdüğü zannetmişler.
Ve sahayı terk etmişler.
Kalan 85 dakikada Ordu spor da gol atamayınca maç 0-0 berabere bitmiş.

Madem Türksün

Temel İngiltere'ye gidecekti. Onun için bir arkadasından İngilizce hakkında bilgi istemisti.
Arkadası Turkce kelimelerin son hecesinin uzatılması seklinde Temel'e bilgi verdi.
Temel ucaga bindi. on dakika sonra hostesi cagırmak icin: Hosteeees. O da ne hostes gelmisti. Temel İngilizce yi sokmeye basladıgını dusunuyordu. Havaalanından çıktı:
Taksiiiii Vay be taksi de durmuştu Temel agır agır kendini kaptırdı:
Hoteeeeeeel Otele gitti. Odasına cıktı,dsş aldıktan sonra bara indi:
Viskiiiii. Daha sonra Londra sokaklarında dolasmaya basladı. Parkta bir adam gördü:
-Merhabaaaaa,nasilsiniiiiz? Adam:
- İyiyiiiiim,sagoooooool Temel:
Turk musunuuuuz? Adam:Eveeeeet
Temel:Kardesim Türksün de neden iki saattir İngilizce konuşaysun o zaman.

Motorcu

Serçenin biri, bi bahar günü dalgın dalgın uçuyomuş. Bir anda farketmiş ki, bir yolun üstünde uçuyor ve karşıdan da motorsikletli bir adam geliyor. Her ikisi de çarpışmayı engellemek için ellerinden geleni yapmışlar ama nafile, serçe çotaaank diye kaska çarpıp düşmüş. Motorcu hemen atlamış motordan koşmuş serçenin yanına. Serçe baygın yatıyor, kıyamamış, bırakamamış yolda, almış getirmiş eve. Eskiden kalma bir de kafesi var evde. Koymus az biraz su, biraz da ekmek, serçeyi de koyup kafesin içine vurmuş kafayı yatmış. Bizim serçe bi müddet sonra ayılmaya başlamış. Daha tam seçemiyor ortalığı, hafif bulanıklık var yani. Bir bakmış parmaklık, ekmek, su falan var bulunduğu yerde. Birden telaşlanmış. "Anaaa...". demis, "motorcuyu öldürmüşüz be !"

Mühendis

Bir papaz, bir sarhoş ve bir mühendis giyotinle ölüm cezasına çarptırılmışlardır. Sıra öncelikle papazdadır. İnfaz memuru papaza sorar : "İnfaz edilirken yukarı mi aşağı mi bakmayı tercih edersin?" Papaz cevap verir : "Yukarı bakmak isterim. En azından ölürken yüzüm tanrıya dönük olur." Papazin isteği yerine getirilir, giyotin bıçağı havaya kaldırılır ve bırakılır. Bıçağın hızı kesilir kesilir ve tam papazin boynuna santimetreler kala duruverir. Bu tanrıdan bir işaret olarak görülür ve papaz serbest bırakılır. Sıra sarhoşa gelmiştir. Bir umutla sarhoş da yukarı dönük olmak istediğini söyler. Ayni şekilde giyotin bıçağı tam sarhoşun boynuna yaklaşmışken yavaşlar ve durur. Bu da tanrının bir işareti olarak kabul edilir ve sarhoş da serbest bırakılır. En son sıra mühendistedir. Mühendis de yukarı dönük infaz edilmek istediğini belirtir. Tam bıçak havaya kalkmışken mühendis bağırır : "Durun bir dakika, bıçaktaki sorunun nerede olduğunu anladım
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://trbach.yetkin-forum.com
can
Admin
Admin
can


Mesaj Sayısı : 64
Yaş : 30
Kayıt tarihi : 26/07/07

Benden De A dan Z ye Fıkralar Buyrun Okuyun Empty
MesajKonu: Geri: Benden De A dan Z ye Fıkralar Buyrun Okuyun   Benden De A dan Z ye Fıkralar Buyrun Okuyun Icon_minitimePtsi Tem. 30, 2007 4:53 pm

Ne düşünüyormuş?

Bir bektaşi, merkebine odun yükleyip şehre gelirken karşıdan tüccar kilikli iki adam peyda olarak:
" Su zindikla alay edeli! " diye Bektasiye yanasip selam verince
Bektasi de durur, merkebi de.
Tüccarlar isaretle:
- Bu esegin ne düsünüyor?
- Odun tasimaktan yorgun düstü de, artik kasabada ticaret etmeyi düsünüyor!

Nutuk

Necmettin Erbakan: Refah Partisi demokrasiye saygili olacak
ve hep boyle kalacaktir. Bu parti gerilim yaratacak
kadar salak degildir. Ilk firsatta iktidarin
nimetlerini halka sunacagiz. Ve bu onurun
tek sahibi olacagiz. Seriatin gelmesi
icin calistigimizi soyleyenler guc odaklarina
yakindir. Uzulerek soyluyorum, belki de kan-
dirmak icin daha yalanlar atacaklar. Siyaset kavga-
li olacak. Olsun varsin. Biz Muslumanlar, laik-
lere dusman degiliz. Ortaligi karistiran kisi-
lerin hakkindan gelmesini biliriz!

Şimdi de birer satır atlayarak okuyun!

Olmayanı

Bektasi, camide namazdan sonra dua etmis:
"ey ulu Tanrim, bana bir raki parasi ver!"
Yaninda namazini bitiren softa da, ellerini kaldirmis:
"Rabbim, bana iman ver!"
Iki duayi da isiten hoca, Bektasiye:
"Bak, herkes ne isitiyor
Tanri'dan, sen raki parasi. Utanmiyor musun?" demis.
Bektasi usulca:
"Ne yapalim hoca efendi, herkes kendisinde olmayani ister," demis

Öpücük

Görünüşü ihtiyar ama kalbi kıpır kıpır olan ihtiyar manifaturacılık yapıyor...
Geçinip gidiyormuş... Günlerden bir gün içeri bir afet girmiş. Ve sormuş...
- Kumaşın metresi kaça?
İhtiyar yaradana sığınmış:
- Metresi bir öpücüktür.
Kız kararsız:
- On metre alayım bari,
Ihtiyarın gözler fıldır fıldır.
On metreyi saniyede keser, kıza uzatır; hesabı ister.
Kız kapıya doğru seslenir:
- Büyükanne hesabı öder misin?

Ölü sayısı

Dört kişilik bir eğitim uçağı Trabzon'da mezarlığa düşmüş... Lazlar 80 ceset çıkarmışlar ve ölü sayısının artmasından korkuyorlarmış.

Ördek böreği

Acemi er, levazim basçavusuna yakinir :
-Basçavusum, bize yemekte ördek böregi verdiler.Yemin ederim ki, içinde bir gram bile ördek eti yoktu.
-O halde? diye yanitlar basçavus.Sen hiç asker bisküvisi yedin mi?
-Sey...yani evet, basçavusum.
-Içinden hiç asker çikti mi, ulan!

Polis yok

Temelle Dursun kamyona 6 metre yüksekliğinde eşya yüklemişler.
İstanbul'a götürüyorlar.
Giderken 100 metre ileride bir köprü gözlerine çarpmış.
Köprü yüksekliği 4.50 m. belirtilmiş.
Temel arabayı köprüye 15 metre kala yavaşlamış.
Dursun etrafa bakmış. Temel'e:
- Temel gazla etrafta polis falan yok.

Postacılar

Nasrettin Hoca'nın bir gün paraya çok ihtiyacı olmuş ve Allah'a mektup yazmış. Mektupta "Allahım bana yüz altın gönderir misin?" yazıyormuş. Gitmiş mektubunu postahaneye vermiş. Postacılar bakmışlar ki mektup Allah'a gidecek, merak edip mektubu okumuşlar ve kendi aralarında altın toplamışlar fakat 99 tane çıkmış. Bir zarfın içine koyup, Nasrettin Hoca'nın evine bırakmışlar ve kapının arkasından dinliyorlarmış. Nasrettin Hoca mektubu açıp altınları saymış ve Allah'a dua edip "Allahım bi daha şu postacılarla gönderme, hiç güven olmuyor." demiş.

Papağan

Adam bir papagan almak icin dükkana girer. Icerde pek cok papagan vardir .Yalniz bir tanesi dikkatini ceker.Papaganin iki ayagindada birer ip baglidir. Saticiya sorar...
-Bu papaganin iki ayagina neden ip bagladiniz? Satici;
-Efendim o, cok akilli bir papagandir. Eger sag ayagindaki ipi cekerseniz sizinle muhabbet eder,sol ayagindaki ipi cekerseniz,sarki söyler.Adam sormus;
Ya ikisinide cekersem? Bu soruya papagan atilmis.
-Düserim salak...!

Resepsiyon

Temel Londra'da otelin birinin odasında kara kara dusunuyor.' ulan' diyor
- Ben asagıdan icki isterken Laz olduğum anlasılır mi acaba?
Geciyor aynanın karsisina ve prova yapiyor....
- Bana bir fvisku,,,,,yok boyle anlarlar
- Bana bir raki......'yok' diyor 'boyle de anlarlar'
- Bana bir bira....Tamam diyor böyle iyi anlamazlar...... Ve asagiya iniyor
Masaya dirseklerini dayiyor ve sesleniyor.
-Barmen bana bir bira.
Barmen Temeli biraz suzdukten sonra soruyor:
- Birader sen Laz misin?
Temel:
- Uuuy nasıl anladın diyor;
- Cunku burası resepsiyon, bar karşıda.

Röntgende rotus

Temel cok iyi bir doktordur" demis Cemal..
"Nereden biliyorsun" demisler.
"Gecen yil cok pahali bir ameliyat olmam gerekiyordu, param yoktu, rontgende rotus yapti

Saz

Hoca'ya saz calmasini bilip bilmedigini sorarlar.
-Evet, diye cevaplar Hoca
Ve Hoca'ya ispatlamasi icin bir saz verirler.
Hoca baslar calmaya
DIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII...
Ayni nota, ayni tel, tekrar tekrar
DIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII...
Birkac dakika sonra, Hoca'nin calmasini keserler.
-Hoca, bu dogru saz calma sekli degil, ayni nota caliyorsun. Saz calanlar, parmaklarini asagi yukari gezdirirler, farkli telleri calarlar!
-Ben biliyorum onlarin neden yukari asagi gezindiklerini ve farkli telleri denediklerini..
-Nedendir?
-Onlar benim halihazirda buldugum *bu* notayi ariyorlar...

Secdeye kapanırsa

Bir gun Hoca, yol ustu bir hana inmis. Nuh Nebi'den mi kalmis, Kaalubela'dan mi? Her ne ise.. Her tarafi delik desik olmus;
adeta cokmeye bir basi kalmis. Hoca'nin yuregine bir korkudur dusmus ama, ne desin?
Nihayet bir soz arasinda:
"Yahu, bu senin tavan da ne kadar gicirdiyor be, besik mi mubarek!" diyecek olmus ama, hanci baba hic orali olmamis; sozu sakaya bogarak;
"Agzini hayra ac Hoca, bu gicirti besik gicirtisi degil; tavan tahtalari Hak'ka tesbih cekiyor!" demis.
Hoca'nin kozu kullenirmi? Gozlerini hancinin gozune dikerek;
"Peki ama, demis; ya bu tavan boyle tesbih ceke ceke aska gelip de secdeye kapanirsa, bizim halimiz nice olacak!"

Şoför

Temel güç bela bir is bulmus,otobüs soförü olmus.
Güney eyaletlerden birinde zenci beyaz hìrlasmasinin oldugu semtlerin en berbatinda ayni kavga tekrar baslamis.
Temel otobüsü durdurmus,
-Inin asagiya ula, demis, bu otobuste herkes esit zenci beyaz yok hepiniz yesilsiniz ona gore tamam mi..
-Tamam, demisler, peki otobüse nasil binecegiz.
Temel biraz düsünmüs,
-Ula önce açik yesiller,sonra koyu yesiller..


Sunnet diyeyim de...

Nasreddin Hoca'nin evine bir gun uc molla misafirlige gelir. Ucu de birbirinden obur seylermis. Hoca ne yemek cikarmissa silip supurmusler.
O kadar ki sahanlarda yemek bitince, bunu da "sunnettir" diye ekmekle iyice siyirirlarmis.
Bu sirada odaya Hoca'nin oglu girmis. Mollalar Hoca'yi memnun etmek icin: -Aman ne guzel cocuk...Adi ne bunun? diye sormuslar.
Hoca:
-Adi Farzdir, demis.
Mollalar sasirip birbirlerine bakmislar:
-Bu ne bicim isim Hoca Efendi? demisler. Simdiye kadar boyle bir isim hic duymamistik.
Hoca hemen tasi gedigine koymus:
-Ya, sunnet diyeyim de onu da mi yiyesiniz?

Savaş

Büyük bir savas çikmis. Bütün dünya bizim Trabzonlular'a karsi... Derken herkes kendilerine siper kazmis. Trabzonlular ayri bütün dünya ayri. Ve savas baslamis. Trabzonlular bir bir öldürülüyormus bu ise bir çare bulalim demisler. Temel:
-Usaklar herkes egilirse de bizi vuramazlar. Derken herkes egilmis. Diger taraftan da düsman kuvvetleri bir buna çare olarak plan yapmis ve baslamislar:
-Temel kim? oradan bir ses:
- Benim ula... baamm Temel ölmüs!
Bir ses daha gelmis:
-Dursun kim?
- O da benim ula.... bammm Dursun da ölmüs!!
Neyse Trabzonlular da akillanmis ve bu sefer onlar baslamis:
-Hans kim? Ses yok!
-Maykil kim? Yine ses yok! Derken bir ses:
-Hans'a kim seslendi?
-Ben ula... BAAAMM!

Tadı

Bektasi kirlarda dolasirken yorulmus. Dinlenmek icin bir agacin altina oturmus. Koyu, yesil gölgesine serilmis agacin.
Yanina düsen meyvelerinden birkacini atmis agzina... Dislemis, agzi kavrulmus.
"Hay Allah kahretsin!" diye tükürmüs.
Biraz öteden durumu gören softa:
"Zindik, o zeytindir. Tanri, kitabinda över." demis.
"Hey Allah'im, kitabina almadan önce bir tadina bakaydin ya sunun." demis Bektasi.

Toplama kampı

Hitler kamplarindan birinde bir gun dolasirken Yahudileri toplamis. Bir soru sormus "4 artı 2 kac eder?" Yahudiler "7 eder " diye bagirinca sinirlenen Hitler"Yakin boyle toplama kampini" demiş.

Tetris

Temel, bir binanın önünde durmuş, arkadaşlarıda çatıya çıkmış. Temel aşağıdan arkadaşlarına,
-"Ula sen iki kolunu yana aç aşağı öyle atla demiş. Birincisi atlamış gümm.
-İkinciye "Sen sadece sağ kolunu yana aç, öyle atla" demiş.İkincide atlamış gümmm.
-Üçüncüye "Sen iki kolunu yanına yapıştıröyle atla" demiş. Oda gümmm. Yoldan geçen bir adamın dikkatini çekmiş sormuş,
-Kardeşim siz ne yapıyorsunuz Allah aşkına demiş. Temel cevap vermiş,
-Tetris oynayruz.

Üzüm suyu

Sultan Abdulmecid bir gun Bogazici'nde buyuk bir bagin tam ortasindaki koshkunde oturan bir Bektasi babasini ziyarete gitmis.
Bektasi, o gün komsu bagdaki bir arkadasini ziyarete gitmis.
O donunceye kadar padisah bagin her tarafini dolasmis.
Bektasi donunce karsilikli konusmaya baslamislar.
"Erenler bagin masallah cok buyuk. uzumunu ne yapiyorsun?"
"Muritlerle ve canlarla birlikte yeriz Sultanim."
"Buradaki uzum yemekle biter mi?"
"Yemedigimizi de sikip ficilara basar, suyunu iceriz!"
"Peki ama, ******** uzum sarap olmaz mi?"
"Vallahi Sultanim, biz uzumu sikip ficilara basariz. Allah ne isterse o olur.
ust tarafina karismak haddimize mi?"

Uğursuzluk

Avci Sultan Mehmet bir gün adamlariyla beraber aksama kadar bir keklik bile vuramaz.
Bunun sebebinni de, sabahleyin gördügü bir dervisin ugursuzluguna baglar. Solaklara seslenir. Saraydan cikarken, su su tipte, sivri külahli, sirti kambur birinin önünden gectigini ve hemen bu adami bulmalari emrini verir.
Tarife göre Bektasi babalarindan ayyas Hamza Babayi yaka paca huzura getirirler.
Sultan:
" Bre ugursuz, nabekar!.. Bugün sabahleyinkarsima ciktin. Bu yüzden aksama kadar bir ava rastlayamadim. Bu ne ugursuzluktur. Vurun kellesini... "
Bektasi bakar ki kelle elden gidiyor. Son bir dilegini aciklamak icin söz alir:
" A devletlum siz beni gördünüz bir keklik vuramadiniz. Ama insaf ediniz, benim de bugün ilk gördügüm sizdiniz ve kellemi kaybediyorum.
Söyleyin, ugursuzluk hangimizde!... "

Ucuz ve tatlı

Müller akşama doğru Hamburgda bir otele yerleştikten sonra, sokağa çıktı. Geceyi eğlenerek geçirmek istiyordu. Bir taksiye bindi, şofor sarışın ve güzel bir kızdı. Ona:
- "Beni bu gece en ucuz ve en tatlı eğleneceğim bir yere götürün," dedi.Şoför kız:
- "En ucuz ve en tatlı" dedi ve hareket etti.

Uzay

Üçüncü Bogaz Köprüsü'nü Japon, Amerikan ve Türklerden olusan bir konsorsiyum almis. Tam açilisin yapilacagi sirada kurdele kesilirken köprü büyük bir gürültüyle yikilmis.
Japon: 'Gitti bütün emeklerim, mahvoldu kumlarim' diyerek harakiri yapmis.
Amerikali: 'Gitti çeliklerim, tonlarca çelik yikildi' diyerek tabancasini çekip intihar etmis.
Tüm bunlari izleyen Türk müteahhit de derin bir 'Oh!' çekerek yanindakilere dönmüs: 'Iyi ki çimento koymamisim, yoksa bunlar gibi mahvolurdum'...

Yavaşla

Adamin biri yeni bir araba almis. Otobana çikmis. Arabasiyla son sürat gidiyormus. Biraz sonra bir tabela görmüs. Tabelada "YAVASLA 180 km" yazdigini görmüs. Adam ilk günden ceza yememek için hizini 180 kmye indirmis. Biraz sonra bir tabela daha görmüs. Tabelada "YAVASLA 100 km yaziyormus. Adam hizini 100'e indirmis. Daha sonra bir tabela daha, bir tabela daha adamin hizi 10'a kadar inmis. Araba artik sallana sallana gidiyormus. Biraz sonra bir tabela daha görmüs. Tabelada" YAVASLA KASABASINA HOS GELDINIZ" YAZIYORMUS.

Yedek motor

Temel ile Dursun Almanya'da yasarlar.Ikisi de volkswagen'in kaplumbaga tipli arabasindan almistir.Birgün isten eve giderken Dursun'un volkswagen'i bozulur.Saga yanasir Dursun.Aracin ön tarafina gelir ve bagaj kapagini açar ve baslar kara kara düsünmeye.Tam o sirada arabasiyla Temel geçer.Temel Dursun'u görür ve o da durur.Yanasir Dursun'a:
-Ula Dursun nooldi?
Dursun aglamakli bir halde:
-Sorma Temel gelirken yolda motoru düsürmüsüm.
Temel gülerek kendi arabasinin motor kapagini açar ve:
-Üzülme usagum, Alaman usaklar herseyi düsünmüs.Benim bagaja yedek motor koymuslar.

Yılan Temel

Yilan Temel, yilan Dursun'a sormus:
"Ula Dursun, biz zehirli miydik?
-Niye sordun?
-Dilimi isirdim da...
lol! lol! lol! lol! lol! lol! lol! lol! lol! lol! lol! lol! lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://trbach.yetkin-forum.com
nuketurk

nuketurk


Mesaj Sayısı : 77
Yaş : 33
Kayıt tarihi : 24/07/07

Benden De A dan Z ye Fıkralar Buyrun Okuyun Empty
MesajKonu: hehe   Benden De A dan Z ye Fıkralar Buyrun Okuyun Icon_minitimePtsi Tem. 30, 2007 5:00 pm

Hepsi cok gusel paylasım ıcın saol.... cheers cheers
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://trbach.yetkin-forum.com
 
Benden De A dan Z ye Fıkralar Buyrun Okuyun
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
__TR__BaCh__ :: Silkroad Online (Mizah,Eğlence,Muhabbet) Bölümü :: Lak Lak Mizah Eglence-
Buraya geçin: